31 Mayıs 2016 Salı

Hırsız Sanılan Fareler

Kızımın benim yazdığım bu yazı için çizmiş olduğu resim. Teşekkür ederim Ezgiciğim.

Yıllar önce çocukluğumda geçen bir olayı anlatmak istiyorum. Çocukluğumdan hatırladığım trajikomik bir olay.
Babam telgraf dağıtıcısıydı. İki gece evde, bir gece de nöbeti oluyordu. Babamın nöbette olduğu gece yarısı annemin tıkırtılarına uyandım. Bir baktım korku içerinde; sus sesini çıkarma diye beni uyardı. Bir baktım annem çok kormuş öyle ki radyonun üstü cam şekerlerle dolu; korkusu geçsin diye almış şekerleri fakat hepsini tam yemeden radyonun üzerine bırakmış yani abartmıyorum on-on beş kadar şeker vardı. Bunun yanında oda kapısının anahtar deliğine tülbentini asmış ki kapı deliğinden bakan olursa içeriyi göremesinler diye. Odanın camını açmış fakat aşağısı çok yüksek ve beton. Tıkırtıları duyunca evde hırsız var düşüncesiyle kendini aşağıya bırakmayı bile düşünmüş; fakat çocuklarıma bir şey yapar düşüncesiyle vazgeçmiş bu düşüncesinden. İşte tam bu sıralarda ben uyanmışım; ne oluyor anne deyince sus evde hırsız var diye beni ikaz etti.
Hatırladığım kadarıyla ilkokul üçüncü veya dördüncü sınıfta olmam lazım kardeşim de benden iki yaş küçük o mışıl mışıl uyuyordu.
Bulunduğumuz odaya camı olan kilerden sesler geliyordu,bayağı bir ses; kilerinde camı dışarıya açıldığı için annem dışarı açılan camdan hırsızın girebileceklerini düşünmüş. Gerçi oranın camı demirliydi. Neyse benim uyanmış olmamdan güç alan annem kendini toparladı ve evde bulunan su şişesini odanın tabanına kuvvetlice vurdu aşağı katta ev sahibimiz, onların bir alt katında da başka bir kiracı oturuyordu. Evimiz üçüncü kat olmasına rağmen; ev sahibinin ve diğer kiracının giriş kapıları ön tarafta bizim giriş kapımız ise arka tarafta. Binanın yerleşimi kot farkından dolayı bizim oturduğumuz ev müstakil ev gibi idi. Yani kapımız hemen sokağa açılıyordu.Aşağıda ki ev sahibi ve kiracı gelene kadar sokağı dolaşmaları gerekiyordu.
Tabii bunlar sesi duyunca hepsi çıktı dışarıya. Yalnız erkekler boydan bembeyaz yatak gecelikleri ile ne oldu komşu hayırdır sesleri ile gözüktüler. Annem korkarak evde hırsız var deyince; ev sahibimiz de  bu gürültüye hırsız kaçmıştır dedi; ama kaçma bir yana sesler hala kesilmemişti. Diğer kiracı ile biz geliyoruz kapıyı açmanız lazım. Annem ben açamam ben buradan çıkmam deyince; ev sahibimiz peki o zaman nasıl gireceğiz. O sırada ben açarım siz gelin demek bana kaldı. Kapıya geldiklerinde; ben odadan çıkınca annem odanın kapısını hemen kapattı ben dış kapı ile oda arasında kaldım; bayağı bir git gel yaşadım; korktum ama sonunda gelenlere kapıyı açtım.
Çok komiklerdi o beyaz geceliklerin üzerine siyah ceketleri de giyince bayağı bir tarz olmuşlardı. Ellerinde silah girdiler içeriye; Açtılar kilerin kapısını yok böyle bir şey un çuvalı talan olmuş fareler sayesinde. Ev sahibimiz çağırdı annemi; komşu gel hırsızları yakaladık. Fareler! Evet ya onlarda hırsız değiller mi? Unumuzu çalıyorlardı dimi yani. Tabi ertesi gün oralar ilaçlandı daha sonradan bir daha da böyle bir şey yaşamadık. Fakat o korku dolu gece bize yetti. Annem bir hafta-on beş gün sonra çok fena hastalandı doktor başından korku geçtiğini anlamıştı. Doktor anneme sen bir şeylerden korkmuşsun diyor fakat annem yok ben hiç bir şeyden korkmadım diyor; tabi o an unutmuş olayları. Yani hayatımız pamuk ipliğine bağlı her şey bir anlık..O zaman ya annem kendini aşağı bıraksaydı Allah korusun; ya felç olurdu ya da yok. Yani mucizevi bir şekilde yaşıyoruz.Birbirimizin değerini bilelim.Birbirimizi üzmektense her anı iyisiyle kötüsüyle yaşamasını bilelim. Bu da bana çocukluğumdan kalan anılardan birisi.

30 Mayıs 2016 Pazartesi

Yumurta Salatası



Meliha yengemin istediği üzerine yaptığım yaz günlerinin kolay ve lezzetli yumurta salatası.

MALZEMELER

Yumurta
Kuru soğan
Yeşil soğan
Maydanoz
Limon
Zeytin yağı
Tuz
Pul biber
Karabiber

YAPILIŞI

Fotoğrafta görmüş olduğunuz tabakta ki yumurta salatasının yapılış aşamasında miktarlarını da belirterek yazıyorum siz istediğiniz ölçüde yapabilirsiniz.8 adet yumurtayı suda kaysı kıvamına gelecek şekilde yaklaşık 15 dakika haşladım. Pişmiş olan yumurtaları elim yanmasın diye sudan geçirdikten sonra doğradım. Diğer taraftan bir adet kuru soğanı dört sap yeşil soğan, yarım demet kadar maydanozu doğrayıp geniş bir kapa aldım. Üzerine tuz, pul biber, karabiber,limon,zeytinyağı ekledikten sonra karıştırdım. İster salata şeklinde isterseniz lavaş arasına sararak da tüketebilirsiniz. Artık bu lavaş tarzı ekmekler yufka satan dükkanlarda kuru bir şekilde satılmaktadır. Lavaşları temiz bir bez içerisinde su ile hafif ıslatıp üzerine tekrar bir bez örtüp biraz beklettikten sonra malzemeyi sarmak sureti ile de kullandım.

Afiyet Olsun :)





28 Mayıs 2016 Cumartesi

Patatesli Patlıcan Yemeği

Bugün patatesli patlıcan yemeği yaptım. Hem çok lezzetli hemde acil durumlarda sizi oyalamayacak kadar kolay bir yemek





MALZEMELER

Kuru soğan
Kıyma
Patlıcan
Patates
Domates
Zeytin yağı
Domates salçası
Biber salçası
Sarımsak
Tuz
Pul biber
Karabiber
Kimyon

YAPILIŞI

2 adet patlıcanı pijama (çizgili) biçiminde soydum, uzunlamasına dörde bölüm 3 cm genişliğinde doğradım ve kararmasın diye su dolu bir kaba bıraktım. 2 büyük patatesi de aynı şekilde doğrayıp patlıcanların bulunduğu kaba bıraktım.






Tencereye 2 kaşık kadar yağı, soğanları ve kıymayı koyup kavurduktan sonra domatesi ekleyip bir güzel karıştırdım. Yarımşar kaşık salçaları da ekleyip patlıcan ve patatesleri tencereye ilave ettim. Üzerine 2 diş sarımsak ve baharatları (isteğe göre) ekleyip karıştırıp bıraktım. Suyunu çekince yarım su bardağından biraz fazla su ekleyip pişmesini bekledim. Yaklaşık 10-15 dk pişti.






Yapacak olanlara şimdiden
AFİYET OLSUN :)







Merzifon Dokuma Çarşafından Esintiler

Merzifon dokuma
 çarşaftan yakasına
 kanaviçe işli bluz
Biz Türk hanımlarının çeyiz sandıkları malumunuz meşhurdur, bende geçenlerde çeyizleri havalandırmak için ortaya çıkarınca elime Merzifon dokuması çarşaflar bana göz kırpmaya başladı. Yıllardır sandıkta hurç da beklediğimiz yetmedi der gibi göz kırptılar sanki bana :) Hiç kullanmadım yıllardır öyle sandık bekledi güzelim dokuma çarşaflar. O an aklıma gelmese daha bir o kadar daha kalırdı öylece kenarda. 

Meşhur Merzifon dokuma çarşafları 2 metrelik tezgahlarda dokunur nişanlanan kızlara nişan hediyesi olarak bu çarşaflar hediye olarak götürülürdü. Özellikle kalın saçaklı olanlar pek meşhurdu. Merzifon dokuma çarşafları pamuk veya keten iplikten dokunduğu için terletme yapmaz. Farklı renklerde de dokunması gerektiğini düşünüyorum. Bu yaz Merzifon'a gittiğimde yıllardır yüzüne bakmadığım çarşafları araştıracağım belki renkli dokunanlardan bulabilirim. 


Merzifon el dokuma
 çarşaftan yaptığım elbise.
El işi orlon  kullandım.
.Etek kısımlarına ise iğne ile kanaviçe işi çarpılar işledim.
Yaka kısmına yine aynı iplikten saçak yaptım. Elbisenin ön ve arka kısmı aynı model.
Ön kısmında sadece bağlama ipi yapılmıştır.


Günümüz teknolojisinde yapılan makine işi kumaşlarda bu ruhu bulmak mümkün değil. Düşünsenize kumaşları dokuyan kızların kurmuş olduğu hayalleri... Bence eskiden elde dokunan kumaşlara o zamanın ruhu var ve o hissi bugüne bize getiren etkisi altına alan ve hülyalara daldıran güzelliklerin sandıkta beklemesine gönlüm razı olmadı gündelik hayatta kullanabilmek için bluzlar elbiseler haline getirmek geldi aklıma. Belki başkaları da bu yaptıklarımdan etkilenir yeni fikirler ortaya çıkar düşüncesiyle de paylaşmak istedim. 

Yorumlarınızı ve fikirlerinizi bekliyorum.






Saçaklı Merzifon dokuma çarşaftan elbise
Saçaklar orjinal çarşafın kendisinde mevcut bulunmaktadır.
   Bunlar makrome işidir. İpler birbirine düğüm atılarak yapılmaktadır.
                                    

26 Mayıs 2016 Perşembe

Geometrik Desenli Bluz



Geçenlerde dışarıda gezerken resimde bluz olarak gördüğünüz geometrik desenli kumaşı satan mağaza da buldum kendimi, mağazadayken aklımda böyle bir bluz olacağı yoktu ama kumaş, desenleri hoşuma gitmişti değerlendirilir diye düşünerek aldım.

Kumaşlara ve tasarımlara olan merakım geçmişten geliyor. Liseyi bitirdikten sonra halk eğitim merkezinde 1 yıl dikiş 1 yıl da nakış kursuna gitmiştim. Kursa gittiğim dönemde de sene sonlarında yaptığımız işlerin defilelerini yapardık. Kendi yaptıklarımızın mankenliğini yapmışlığımız bile var. O zamanlar kurs bittikten sonra üzerinde duramadığım dikiş merakı ev, çocuk, iş hayatı koşuşturma derken akılda güzel bir anı olarak kalmıştı. 30 yıl sonra yeniden gündeme gelmesi sanırım artık çalışmıyor olmamdan kaynaklı.



Kumaşı alıp eve geldiğimde eski kalıplarımı buldum. Makas nereden değdiyse kumaşa oradan kestim iğne nerede battıysa oradan diktim resimde gördüğünüz yarasa kollu V yaka bluz çıktı ortaya...




Kaypak

Bu gün ki tarifimin adı KAYPAK. Mantı çeşidi olarak benzerlik kuracağınız bu tarif memleketim olan Amasya yöresinde bu isimle bilinir. 

MALZEMELER
Un 
Yumurta
Tuz
Çökelek veya lor peynir
Peynir
Maydanoz
Salça
Tereyağı
Pul biber

YAPILIŞI
Bir yumurtayı çırpıp un ve tuz ekledim. Un ile beraber biraz ılık su ile yoğurup üzerine nemli  bir bez örterek yarım saat kadar dinlenmeye bıraktım.




Yapmış olduğum hamuru avuç içi büyüklüğünde iki beze yaptım. Bezenin birisini mantı hamuru açar gibi yaklaşık 60-70 santim çapında açtım. Yaklaşık 4 cm genişliğinde şeritler kestikten sonra kare olacak şekilde tekrar kestim.


Bu karelerin içerisine peynirli çökelek ve maydanozu da ekleyip üçgen şeklinde kapattım. Kapatılan malzemeleri temiz bir bez üzerine veya tepsi içerisinde serip dört beş saat kuruması için bekledim.




Kuruyan kaypakları geniş bir tencerede tuz konmuş kaynar suya atıp yaklaşık 10-15 dakika kaynattım. Küçük yağ tavasında tereyağı, salça ve pul biberi kızdırdım. Hazırladığım salçalı yağı suda haşlanan kaypakların içerisine ekledim. Pişen kaypakların üzerine bir kepçe su ilave edip kapattım.



AFİYET OLSUN :) 



25 Mayıs 2016 Çarşamba

Soğan Mıhlama

Merhaba,
Eskişehir'den gelen kızımın isteği üzerine yapmış olduğum oğan mıhlama.


MALZEMELER
Kuru soğan
Kıyma
Domates veya sosu
Biber salçası
Domates salçası
Tuz
Pul biber
Karabiber
Kimyon
Zeytinyağı
Yumurta (üzerine kırmak için kişi adetine göre)


YAPILIŞI

Ben ölçü ile yemek yapmayı pek sevmem. Eskilerin tabiri ile göz kararı yapıyorum. Yemeği yiyecek kişi adetine göre değişiyor malzeme miktarı. Bu nedenle de ana malzemeleri ve nasıl yapıldığını sizlerle paylaşmak istiyorum. Miktarlarını da sizler kendinize göre ayarlayabilirsiniz.

Mıhlamayı yapmaya adından da belli olacağı gibi soğanları soyup su dolu bir kapta biriktirmekle başlıyorum böylece acısı azalmış gözlerimi yakmamış oluyorum.





Soğanları mümkün olduğunca ince doğrayın. Tencereye önce yağı sonra soğanları koyup bir güzel kavurdum. Akabinde kıyma ve yemeklik doğradığım domatesi(veya domates sosunu) tencereye ilave edip soğanlarla birlikte kavurduktan sonra domates ve biber salçası, tuz, pul biber, karabiber, kimyonu da ekledim. Eğer dibi tutar gibi olursa bir miktar su ilave edelim. Hatta salçaları su ile açalım iyice pişsin suyunu çeksin.

Soğandan bir miktar alıp bakalım pişmiş mi eğer pişmiş  ise üzerine kişi adetine göre yumurta kıralım. Yumurtalarda piştikten sonra afiyet ile yiyelim.

Mesela biz çoğunlukla bunu sabah kahvaltısında yemekteyiz. Siz istediğiniz zaman yiyebilirsiniz.

24 Mayıs 2016 Salı

Merhaba

Merhaba;

Ben Semra sizlere kendi yapmış olduğum çalışmaları ve edindiğim deneyimlerimi bu blog üzerinden paylaşacağım.

Bu sayfada daha çok kıyafet tasarımlarım, yemek, pasta vb.  paylaşımlarımı sizlerin beğenisine sunacağım. Sizlerin de fikir ve  deneyimlerinizi benimle paylaşmanızı bekliyorum.